Beldemizle ilgili yazılı kaynaklara ancak Osmanlı Arşivleri belgelerinde rastlanmaktadır Cevdet Türkay'ın "Osmanlı İmparatorluğu'nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler" adlı kitabında Kılan Kabilesi'nin Yörük taifesinden olduğu ve bu büyük kabilenin, yurdun çeşitli yörelerine dağıldığı belirtilmektedir. Kılan ve çevre köylerin yerleşim zamanıyla ilgili, herhangi bir belgeye henüz rastlamış değilim. Büyük ihtimalle Kılanoğulları bu bölgeye Sulçuklular döneminde yerleşmişlerdir. Osmanlı Arşivleri belgelerinde, ‑Ulukışla dahil‑ Çiftehan'a kadarki kesimde bulunan 22 adet köy "Derbent Köyleri" olarak isimlenmişlerdir. Bunlar, Ulukışla ile Akköprü arasında kalan bölümde yolların ve köprülerin tamir ve bakımını yapıyorlar ve aynı zamanda yol emniyetini sağlıyorlardı. Yapılan bu hizmet karşılığında da devlete vermeleri gereken bazı vergilerden muaf tutuluyorlaradı. Bu köyler içinde, yani "Geçit köyleri" anlamına gelen derbent köyleri içinde Kılan ve Tarbaz (Darboğaz) bulunmamaktadır. Darboğazlılar'a ait bir sitede, köyün kurucusunun isminin Tarbaz olduğu belirtilmiştir. Bu tesbit büyük ihtimalle doğrudur. Çünkü Kılan Köyü'nün ismi de kurucu kabilenin isminden gelmektedir. Son dönemlerde Kılan ismi anlamsız bulunarak değiştirilmiştir. Maalesef o dönemde meseleye sadece anlam açısından bakılmış; tarihi seyrini araştırma gereği duyulmamıştır. Osmanlı belgeleri içinde rastladığım en eski belge 1530 tarihli ve 387 numaralı MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ KARAMAN VE RUM DEFTERİ'dir. Bu deftere göre KARAMAN, vilayet olup, Konya, Beyşehir, Akşehir, Larende, Aksaray, Niğde, Kayseri ve İçel, Karaman vilayetine bağlı livalar olarak gözükmektedir. Kılan ve çevre köyler ise, Niğde levasına bağlı Anduğu (Altunhisar) kazasının Şucaaddin nahiyesine bağlı olduğu görülmektedir. Ulukışla ayırca bir köy olarak belirtildiğine göre Şucaaddin nahiyesinin neresi olduğu araştırmaya değer. Bu defterin 185 - 188 sahifelerinde, Şucaaddin nahiyesine bağlı köylerin ve mezrâların nüfus ve hane sayıları ve devlete ödedikleri vergi toplamları belirtilmekte ve ayrıca buralardaki cami, mescit, zâviye isimleri geçmekte olup, bunların giderleri için belirlenen vakıf araziler de zikredilmektedir. Nüfus sayımında sadece erkekler sayıldığından, nüfus neredeyse hane sayısına yakın bulunmaktadır. 1530 tarihinde Kılan ve çevresindeki bazı köylerin hane ve nüfus sayıları: Kozluca köyü: 17 hane 23 nüfus Çat köyü : 14 hane 23 nüfus Emirler köyü : 29 hane 35 nüfus Elmalı köyü : 35 hane 44 nüfus Ciğe köyü : 37 hane 57 nüfus Gümüş : 27 hane 58 nüfus Tekneçukuru : 33 hane 55 nüfus Ulukışla : 56 hane 70 nüfus Koçak : 84 hane 115 nüfus Muradı : 56 hane 69 nüfus Mirahur : 36 hane 46 nüfus Başmakçı : 27 hane 47 nüfus Porsuk : 49 hane 75 nüfus İlhan : 25 hane 30 nüfus Beyağıl : 36 hane 48 nüfus Esengazi : 14 hane 17 nüfus Kılan : 137 hane 181 nüfus Yukarıdaki yerleşim birimleri incelendiğinde, Kılan'ın, nüfus ve hane bakımından -diğerlerine nisbetle- bir hayli büyük olduğu anlaşılmaktadır. Bu defterde her nedense Tarbaz'ın (Darboğaz) ismi geçmemektedir. Halbuki bu tarihten 42 sene sonrasına ait bir defterde Tarbaz vardır. Ayrıca bu yerleşim birimleri arasında, diğer ismi Kenger olan 5 hane ve 6 nüfuslu Dikmen köyü de geçmekte ve burada bir de Kenger Zaviyesi bulunduğu belirtilmektedir. Diğer bazı belgelerde ise Kenger Zaviyesinin ismi Lengerhane Zaviyesi olarak geçmektedir. Yassıkoyak'taki Ziyaret denilen mahal ile bu zaviyenin aynı olma ihtimali vardır. Yine bu kaynağa göre, ya başka bir Emirler köyü vardı veya komşumuz olan Emirler köyü, bundan 479 sene öncesinde de, ayrı bir köy olarak bulunmaktaydı. Yine bu defterde, Kılan köyünde bir mescit bulunduğu ve bu mescidin giderleri için harcanmak üzere 7 parça vakıf arazisi olduğuna dair kayıt bulunmaktadır; ancak bu arazilerin nerede olduğu belirtilmemiştir. İnşâ-Allâh, bundan sonraki dönemlere ait bazı olayları kapsayan belgelerin de, zaman zaman burada açıklaması yapılacaktır. Osman Erdem 1572 Senesinde Kıbrıs'a Gönderilen Aileler (Osmanlıca'dan aynen çeviri) Defter oldur ki, işbu sene semânîn ve tis‘ami’e şa‘bânının evâsıtında südde-i sa‘âdetten kıdvetü'l-emâsil Hüseyin Çavuş zîde kadruhû mübâşeretiyle vârid olan fermân-ı vâcibü'l-iz‘ân mûcibince müşârun-ileyh çavuş mübâşeretiyle kazâ-i Anduğu'dan Cezîre-i Kıbrıs'a sürülmek içün ta‘yîn ve tahrîr olunan eşhâsdır ki, zikrolunur ve şerh kılınur. (Sadeleştirilmesi) Hicrî 980 yılı şaban ayı ortalarında (1572 senesi Aralık ayı) padişahın fermanı gereği İstanbul'dan gönderilen Hüseyin Çavuş tarafından, Anduğu kazası ve bağlı nahiye ve köylerden Kıbrıs'a (mecburi olarak) gönderilecek şahısların isimlerinin kaydedildiği defterdir: * 1571 yılında (II. Selim Dönemi) Kıbrıs fethedilince, Osmanlı'nın iskân politikası gereği, Anadolu'dan Kıbrıs'a aileler gönderilmesine karar verilir. Önce, oraya gitmek için gönüllü aranır; vatandaşa câzip teklifler yapılır. Portakal ve limon bahçelerinden, havasından, suyundan ve güzelliklerinden bahsedilir; ancak bu teklifler Anadolu insanı tarafından pek rağbet görmez. Bunun üzerine mecburi göç politikasına başvurulur ve çeşitli vilayetlerden ve kazalardan her 10 aileden birinin gönderilmesi prensibi benimsenir. Dolayısıyla, gönüllü gitmek isteyenler gönüllü olarak yazıldıktan sonra, 1/10 oranı tamamlanamamışsa, halk tarafından istenmeyen kişiler tesbit edilerek gönderilmek üzere kayıtları yapılır. * Bu cümleden olarak o zaman 90 hane olan Kılan Köyü'nden de 9 hane gönderilmiştir. Bunların isimleri şöyledir: * İsmail oğlu Yusuf (İki oğlu var) Halil oğlu Musa (1 oğlu var) Piri oğlu Süleyman Himmet oğlu İlyas (1 oğlu var) Hüseyin oğlu İbrahim Hızır oğlu Ahmet (1 oğlu var) Halil Sofu oğlu Dede (3 oğlu var) Kemal oğlu Hamza Fakih Hasan Bey oğlu Kasım * Not: Osmanlı döneminde sadece erkekler sayıldığından kadınlar ve kızlar belirtiilmemiştir. Dolayısıyla kaç nüfus gittiği belli değildir. * Bu defterde Emirler Köyü geçmemektedir. Darboğaz, Tarbaz olarak ve 29 hane olarak gözükmektedir. * Bu defter kayıtlarına göre Darboğaz'dan üç hane, Porsuk'tan 3 hane Ulukışla'dan 3 hane, Alpagut'tan 4 hane, Gümüş'ten 2 hane Başmakçı'dan 4 hane Beyağıl'dan 2 hane Çat Şeyh'ten 1 hane, Kötey'den 2 hane, Ovacık'tan 6 hane, Muradı'dan 4 hane, Ciğe'den 3 hane, Kozluca'dan 1 hane, Güney'den 4 hane, İmrohor'dan 1 hane, İlhan'dan 3 hane Kıbrıs'a gönderilmiştir. * Her nedense Kılan hariç diğer köylerden gidenlerin çoğu kendi istekleriyle gitmişlerdir. Kılan'dan gidenlerin tamamı (gitmek istememelerine rağmen) mecburen gönderilmiştir. Hatta Kılan'dan gidenlerden 5 hane bir şekilde kayıtlarını sildirmişler, ancak yapılan şikâyet üzerine isimleri tekrar yazılmıştır. * Defterin sonunda şöyle bir kayıt vardır: "Bu kazanın bazı köyleri sürgüne gönderilme korkusundan dağıldı; bazı köylerinin halkı da yazım esnasında bulunamadı. Bu sebepten 7 hane eksik yazıldı. Ele geçirilince onlar da gönderilecektir." * 1530 tarihli defterde Kılan 137 hane olduğu halde, 42 sene sonra yazılan bu defterde 90 hane olarak gözükmektedir. Bu defterde Anduğu kazası ise 80 hanedir. Öyle anlaşılıyor ki, gerek 1572 tarihli bu deftere göre ve gerek 1530 tarihli deftere göre Kılan, (bağlı bulunduğu Anduğu kazası dahil) çevresindeki bütün köylerden daha fazla nüfusa sahip imiş.
Başa dön